Taşköprü
Adana Taşköprü: Asırlara Meydan Okuyan Miras Seyhan Nehri'nin sularını sessizce selamlayan, Adana'nın kalbinde zamana direnen
Devamını OkuAdana Taşköprü: Asırlara Meydan Okuyan Miras Seyhan Nehri'nin sularını sessizce selamlayan, Adana'nın kalbinde zamana direnen
Devamını OkuSultanahmet Camii: Mavi Çinilerin Gölgesinde Yükselen Osmanlı Zarafeti Sultanahmet Camii, İstanbul'un tarihî yarımadasında, Ayasofya'nın tam
Devamını OkuSabancı Merkez Camii: Modern Bir Mimaride Asırlık Ruh Adana’nın kalbinde, Seyhan Nehri’nin kıyısında tüm ihtişamıyla
Devamını OkuHerşeyi gezip görmeden görebilmemiz de gerekiyor..
Quiçama Ulusal Parkı: Angola’nın Doğal Cenneti Genel Bilgiler Quiçama Ulusal Parkı (Portekizce: Parque Nacional da Quiçama), Angola Cumhuriyeti'nin başkenti Luanda'nın yaklaşık 70 kilometre güneyinde yer alan, ülkenin en büyük ve en bilinen koruma alanlarından biridir. Yaklaşık 9.960 km²'lik devasa bir alanı kapsayan park, 1938 yılında av rezervi olarak kurulmuş, 1957 yılında ise ulusal park statüsüne kavuşmuştur. Bu doğal harika, Angola'nın Afrika kıtasındaki biyoçeşitliliğini koruma çabalarının en güçlü sembollerinden biridir. Coğrafi
Ziyapaşa Bulvarı: Adana’nın Şehir Kültürüne Açılan Zarif Caddesi Her şehrin kendine has bir yürüyüş yolu, bir uğrak caddesi, bir hafıza aksı vardır. Adana için bu rolü kuşkusuz Ziyapaşa Bulvarı üstlenir. Hem şehrin ticaret hayatının kalbinin attığı hem de kültürel ve sosyal yaşamın yoğunlaştığı bir damardır burası. İsmini Osmanlı’nın şair valilerinden, Tanzimat devrinin zarif fikir adamı Ziyapaşa’dan alan bu bulvar, geçmişle bugünü, gelenekle moderni zarifçe birleştirir. Konum ve Genel Bilgi Ziyapaşa
Şar Antik Kenti: Comana'nın Sessiz Taşlarında Saklı Anadolu'nun Kutsal Nefesi Toros Dağları’nın yüksekçe bir eteğinde, Çukurova’nın kuzeydoğu ucunda, Adana’nın Tufanbeyli ilçesine bağlı Şar Mahallesi sınırlarında bir antik şehir uzanır: Şar Antik Kenti, ya da eski adıyla Comana. Bu şehir, yalnızca bir yerleşim yeri değil; binlerce yıl boyunca dinin, ticaretin ve sanatın iç içe geçtiği kutsal bir merkez olmuştur. Şar, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş tarih sayfaları arasında saklı duran ve her
Karataş Sahili: Akdeniz’in Sade Güzelliğiyle Bezenmiş Kıyısı Adana’nın güneyinde, Akdeniz’e usulca açılan bir sahil kasabası vardır: Karataş. Hem Adana’nın yazlık nefesi, hem de Çukurova’nın denizle kurduğu kadim bağın simgesidir. Şehir hayatının karmaşasından uzak, sade ama derinlikli bir karaktere sahip olan Karataş Sahili, tabiatıyla huzur, tarihîyle anlam, deniziyle serinlik vadeder. Burası, gürültülü tatil merkezlerinin dışında kalmış; doğallığını, sadeliğini ve geleneksel yapısını koruyarak bugüne ulaşmış kıymetli bir Akdeniz köşesidir. Karataş Nerede? Nasıl
Misis Mozaik Müzesi: Taşta Hayat Bulan Efsaneler Adana’nın Yüreğir ilçesinde, Seyhan Nehri'nin doğusunda, tarih boyunca önemli bir geçiş ve yerleşim noktası olan Misis (antik adıyla Mopsuestia) bölgesinde yer alan Misis Mozaik Müzesi, taşlara işlenmiş bir medeniyetin sessiz fısıltılarını günümüze ulaştırmaktadır. Sadece bir müze değil; antik çağın sanat anlayışını, inançlarını, gündelik yaşamını gözler önüne seren bir mozaik ansiklopedisidir adeta. Misis’in Tarihî Arka Planı Misis, antik çağlarda Kilikya Bölgesi’nin önemli kentlerinden biri
Kozan Kalesi: Çukurova’nın Zirvesinden Asırlara Bakan Taşlar Adana'nın kadim ilçesi Kozan, yalnızca Torosların eteklerinde kurulmuş bir şehir değildir; aynı zamanda tarih boyunca stratejik önem taşıyan bir kültür ve savunma merkezi olmuştur. İşte bu merkezin simgesi de, şehre hâkim bir tepede vakurca yükselen, geçmişin sessiz nöbetçisi Kozan Kalesi’dir. Yüzyıllardır ayakta kalan bu kale, hem bölgenin jeopolitik önemini hem de medeniyetlerin izlerini taş duvarlarında saklamaya devam eder. Bugün Kozan’a giden her ziyaretçinin
Anavarza Antik Kenti: Taşa Kazınmış Bir Medeniyetin Sessiz Şahidi Çukurova'nın bereketli toprakları, yalnızca pamuk ve narenciye değil; aynı zamanda asırlar öncesinden kalma kadim uygarlıkların izlerini de taşır. Adana’nın Kozan ilçesi sınırları içerisinde yer alan Anavarza Antik Kenti, işte bu izlerin en görkemlilerindendir. Roma, Bizans ve Ermeni Krallığı dönemlerinin kesiştiği, tarihin taşlara kazındığı bu şehir; görkemli surları, mermer yolları, mozaikleri ve kaleleriyle geçmişin zarafetini günümüze taşımaktadır. Konum ve Ulaşım Anavarza Antik
Yumurtalık Plajı: Akdeniz’in Sakin Kıyısında Maviye Açılan Kapı Adana'nın güneydoğusunda, Akdeniz’in serin sularıyla buluşan ve tarihle doğanın iç içe geçtiği bir sahil şehri vardır: Yumurtalık. Bu şirin ilçe, hem eski bir liman kenti olmanın mirasını taşır, hem de berrak sularıyla bilinen Yumurtalık Plajı sayesinde bölgenin gözde turizm noktalarından biri hâline gelmiştir. Geniş kumsalı, temiz denizi, çevresindeki tarihî kalıntılar ve sakin yapısıyla Yumurtalık Plajı, gürültüden uzak, huzurlu bir deniz tatili arayanlar
Belemedik Tabiat Parkı: Toroslar’ın Gölgesinde Saklı Bir Nefes Adana’nın Karaisalı ilçesi sınırlarında, Toros Dağları’nın eteklerinde, vadilerin serin sessizliğiyle bezenmiş bir güzellik gizlidir: Belemedik Tabiat Parkı. Bu yer, yalnızca bir dinlenme alanı değil; tarih, doğa, sükûnet ve özlem dolu bir coğrafyanın birleştiği, insanı hem düşündüren hem de arındıran eşsiz bir tabiat köşesidir. Sessiz akan su sesleri, demiryolu raylarından geçen nostaljik trenler, sarıçam ve çınarların gölgesindeki anılar bu parkta iç içedir. Belemedik
Kapıkaya Kanyonu: Toroslar’ın Kalbinde Saklı Bir Cennet Adana’nın Karaisalı ilçesi sınırları içinde, Toroslar’ın yeşil yamaçlarıyla çevrelenen ve Zamantı Irmağı’nın sabırla açtığı yol boyunca serin serin akan bir mucize vardır: Kapıkaya Kanyonu. Bu doğa harikası, hem Adana halkının gözbebeği hem de yavaş yavaş Türkiye’nin dört bir yanından gezginlerin keşfetmeye başladığı bir saklı cennettir. Kapıkaya, yalnızca bir jeolojik oluşum değil; aynı zamanda doğanın sabrının ve estetiğinin birlikte vücut bulduğu bir vadidir. Ziyaretçilerine
Seyhan Baraj Gölü: Adana'nın Gönlünde Sükûnetle Akan Bir Yüz Her şehir kendini yansıtan bir aynaya sahiptir; Adana’nın aynası da Seyhan Nehri’nin nazlı kıvrımlarında kurulan Seyhan Baraj Gölüdür. Bu göl, yalnızca bir su kütlesi değil; Adana'nın hafızasında mühendislikle doğanın, üretimle huzurun iç içe geçtiği bir abide gibidir. Baraj gövdesinden kıyı çay bahçelerine, üniversite yamaçlarından göl üstü spor tesislerine kadar uzanan bir kültür ve hayat alanıdır. Kuruluş ve Mühendislik Harikası Seyhan Barajı
Ramazanoğlu Konağı: Adana'nın Asırlık Hafızası Adana’nın kalbinde, tarihle iç içe geçmiş sokaklardan birinde vakur bir şekilde yükselen Ramazanoğlu Konağı, yalnızca bir yapı değil; bir dönemin siyasetini, sanatını ve hayat anlayışını taşıyan taş bir hatıradır. Bu konak, Anadolu'nun güneyinde hüküm süren Ramazanoğulları Beyliği’nin idari merkezi, Adana'nın tarihî belleği, Çukurova'nın geçmişine açılan nadide bir penceresidir. Ramazanoğulları Beyliği ve Konağın İnşası yüzyılın sonlarına doğru Çukurova bölgesinde kurulan Ramazanoğulları Beyliği, Memlûkler ile Osmanlılar arasında
Adana Atatürk Evi Müzesi: Bir Hatıranın Mekâna Dönüştüğü Yer Şehirlerin ruhunu taşıyan bazı yapılar vardır ki, onlar sadece taşla, kireçle, ahşapla değil; zamanla, anılarla ve milletin kaderini değiştiren isimlerin ayak izleriyle inşa edilir. Adana’daki Atatürk Evi Müzesi, işte böylesine kıymetli bir yapıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Adana ziyaretlerinde konakladığı bu mütevazı konak, bugün Türk milletinin en değerli hatıralarından birini yaşatan bir müze-ev olarak varlığını sürdürmektedir. Tarihi ve Kökeni Bu tarihî
Adana Arkeoloji Müzesi: Taşa Kazınmış Bir Uygarlık Hikâyesi Tarihin kadim izlerini günümüzle buluşturan her müze, bir milletin hafızasıdır. Bu bağlamda Adana Arkeoloji Müzesi, yalnızca sergilenen eserlerden ibaret bir yapı değil; Çukurova’nın binlerce yıllık geçmişini sessizce anlatan, taşlar arasına sinmiş bir medeniyet destanıdır. Türkiye’nin en köklü arkeoloji müzelerinden biri olan bu kurum, geçmişin izini sürenlerin uğrak noktasıdır ve Adana’nın kültürel kimliğinin taşıyıcı sütunlarından biridir. Tarihçesi ve Kuruluşu Adana Arkeoloji Müzesi’nin temelleri
Varda Köprüsü: Çukurova’nın Taş Üzerine Yazılmış Destanı Adana'nın Karaisalı ilçesi sınırları içinde, Toros Dağları'nın serin yamaçlarında ihtişamla yükselen Varda Köprüsü, yalnızca bir demiryolu yapısı değil; aynı zamanda mühendisliğin, tabiatla uyumun ve tarihî zarafetin nadide bir örneğidir. Yerel halk arasında "Alman Köprüsü" olarak da bilinen bu muazzam yapı, hem tarihî hem kültürel bir değerdir. Yüksekliği, sadeliği ve zamana karşı direnciyle adeta bir taş dua gibidir. İnşasının Tarihi Arka Planı Varda Köprüsü,
Adana Merkez Park: Şehirle Tabiatın Sükûnetle Buluştuğu Yer Şehirlerin yorgunluğu arasında, insanın hem nefes aldığı hem de geçmişin izlerini huzurla izlediği bir alan varsa o da parklardır. Adana gibi Akdeniz’in sıcağını taşıyan, tarihle modern hayatı iç içe sunan bir şehirde böyle bir park düşünün ki hem doğayı hem de kültürü bir arada sunsun… İşte bu anlamda Adana Merkez Park, yalnızca bir yeşil alan değil, şehrin kalbinde atan doğal bir mabettir.
Adana Ulu Camii: Asırlık Sessizlikte Yükselen Bir Dua Adana’nın en kadim yapılarından biri olan Ulu Camii, sadece bir ibadethane değil; Selçuklu, Memlûk ve Osmanlı izlerini bir araya getiren nadide bir tarih mirasıdır. Geniş avlusu, çinili minberi ve taş işçiliğiyle göz kamaştıran bu yapı, geçmişin suskunluğunda bugünün dualarını barındırır. Adana’nın tarihî kimliğini temsil eden en önemli sembollerden biridir. Tarihi ve İnşa Süreci Adana Ulu Camii’nin inşasına Ramazanoğulları Beyliği döneminde, 1509 yılında
Sabancı Merkez Camii: Modern Bir Mimaride Asırlık Ruh Adana’nın kalbinde, Seyhan Nehri’nin kıyısında tüm ihtişamıyla yükselen Sabancı Merkez Camii, yalnızca bir ibadet mekânı değil; aynı zamanda modern Türk-İslam mimarisinin zarif bir nişanesi, kültürel bir duruşun abidevi ifadesidir. Sabancı ailesinin katkılarıyla inşa edilen bu görkemli yapı, hem Adana’nın siluetine ruh kazandırır hem de Anadolu'da cami geleneğinin çağdaş yorumunu temsil eder. İnşasının Arka Planı ve Tarihçesi Sabancı Merkez Camii’nin inşası, 1988 yılında
Adana Taşköprü: Asırlara Meydan Okuyan Miras Seyhan Nehri'nin sularını sessizce selamlayan, Adana'nın kalbinde zamana direnen bir abide gibi yükselen Taşköprü, yalnızca bir yapı değil; Anadolu’nun kadim mühendislik birikiminin, Roma'nın mirasının ve Türk-İslam medeniyetlerinin izlerini taşıyan kıymetli bir kültür varlığıdır. Günümüzde hâlâ ayakta olması, bu yapının sadece taş ve harçtan ibaret olmadığını, içinde bir medeniyetin ruhunu barındırdığını gösterir. Tarihin Taş Üzerindeki İmzası Taşköprü’nün geçmişi Roma dönemine uzanır. Milattan sonra 2. yüzyılın
Uçansu Şelalesi – Toroslar’ın Gönlünden Dökülen Sessizlik Antalya'nın Serik ilçesi sınırlarında, Akçapınar ve Gökçepınar köyleri arasında yer alan Uçansu Şelalesi, adını pek duymadığımız ama doğasıyla büyüleyen bir yerdir. Şelale, Toros Dağları’nın eteklerinden süzülen serin suların buluşma noktasıdır. Gerek yürüyüşçüler, gerek kampçılar, gerekse sakinlik arayan gezginler için Antalya’nın en özel doğa noktalarından biridir. Konum ve Doğal Yapı Uçansu Şelalesi, Antalya şehir merkezine yaklaşık 60 kilometre uzaklıktadır. Şelaleye ulaşmak için Serik üzerinden
Köprülü Kanyon – Doğanın Derinliklerinde Bir Serüven Antalya'nın Manavgat ilçesinde yer alan Köprülü Kanyon, eşsiz doğası, tarihi yapıları ve adrenalin dolu aktiviteleriyle Türkiye’nin en çok ziyaret edilen milli parklarından biridir. Roma dönemine ait köprüleri, sarp kayalıkları, turkuaz renkli nehirleri ve çam ormanlarıyla çevrili doğası sayesinde hem dinlenmek hem de macera yaşamak isteyenler için ideal bir rota sunar. Konum ve Coğrafi Özellikler Köprülü Kanyon, Antalya’nın doğusunda, Manavgat’a bağlı Beşkonak köyü yakınlarında
Suluada – Akdeniz’in Tropik Cenneti Antalya’nın Kumluca ilçesi açıklarında, masmavi denizin ortasında inci gibi parlayan Suluada, son yıllarda ünü sınırları aşmış saklı bir doğa harikasıdır. Beyaz kumları, turkuaz denizi ve doğal kaynak suyuyla adeta bir hayal dünyasını andıran bu ada, doğa severlerin, gezginlerin ve fotoğraf tutkunlarının favori duraklarından biri hâline gelmiştir. Suluada Nerede? Nasıl Gidilir? Suluada, Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan Mahallesi’ne yaklaşık 15 kilometre mesafededir. Anakaraya en yakın noktası
Adrasan Koyu – Akdeniz’in Sessiz ve Sakin Cenneti Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı olan Adrasan Koyu, kalabalıktan uzak, doğal güzellikleriyle baş başa kalmak isteyenlerin tercih ettiği saklı bir koydur. Yaklaşık 2 kilometrelik sahil şeridi, çam ağaçlarıyla çevrili dağlar, masmavi ve berrak bir denizle birleşince ortaya kartpostallık bir manzara çıkar. Sakinlik, huzur ve doğayla bütünleşmek isteyenler için Adrasan, yalnızca bir tatil noktası değil, ruhu dinlendiren bir sığınaktır. Coğrafi Konum ve Doğal Yapı
Karain Mağarası – Anadolu’nun Derinliklerinden Yükselen Tarih Antalya’nın yaklaşık 30 kilometre kuzeybatısında, Döşemealtı ilçesi sınırlarında yer alan Karain Mağarası, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda insanlık tarihine ışık tutan bir arkeolojik hazine olarak kabul edilir. Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biri olan Karain, tarih öncesi çağlara uzanan izleriyle arkeologların ve tarih meraklılarının ilgisini çeker. Mağaranın Konumu ve Coğrafi Özellikleri Karain Mağarası, Yağca Köyü’nün hemen dışında, çam ormanlarının arasında yer
Tünektepe Teleferik ve Seyir Terası – Antalya’nın Zirvesinden Bir Bakış Antalya’yı yalnızca deniz kıyısından değil, gökyüzüne uzanarak seyretmek isteyenler için Tünektepe Teleferik ve Seyir Terası, eşsiz bir deneyim sunar. Şehrin batı ucunda yer alan bu doğal zirve, hem ulaşım şekli hem de manzarasıyla Antalya'nın en özel noktalarından biri olmayı fazlasıyla hak ediyor. Tünektepe'nin Konumu ve Önemi Tünektepe, Antalya şehir merkezine sadece 9 kilometre uzaklıkta, Konyaaltı sahilinin hemen batısında yükselen 605
Manavgat Şelalesi – Akdeniz’in Serin Nefesi Antalya'nın Manavgat ilçesinde yer alan ve adını taşıdığı nehirden beslenen Manavgat Şelalesi, sadece suyun akışıyla değil, doğanın büyüleyici gücüyle de etkileyen bir tabiat şaheseridir. Berrak suları, gürültülü çağlayanı, yemyeşil çevresi ve tarihî arka planıyla bu şelale, yalnızca turistik bir durak değil; aynı zamanda Akdeniz’in doğayla iç içe kalan yüzüdür. Hem yerli hem de yabancı turistler için dinlenme, keşif ve huzur noktası hâline gelen Manavgat
Lara Plajı – Antalya’nın Altın Kumlu Sahili Akdeniz’in masmavi sularının kıyısında, Antalya’nın doğusunda kilometrelerce uzanan Lara Plajı, güneşin, denizin ve lüks tatilin sembollerinden biri hâline gelmiştir. Altın sarısı kumları, geniş sahil şeridi, modern tesisleri ve dünya standartlarındaki otelleriyle Lara Plajı, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır. Antalya şehir merkezine yakınlığı ve sunduğu zengin olanaklarla Lara, yaz tatili denince akla gelen ilk adreslerden biri olmayı başarmıştır. Coğrafi Konum ve
Konyaaltı Plajı – Akdeniz’in Göz Kamaştıran Kıyısı Antalya şehir merkezinin batısında, Toros Dağları'nın eteklerinde uzanan Konyaaltı Plajı, yalnızca Antalya’nın değil, Türkiye’nin en ünlü plajlarından biridir. 7 kilometreyi aşkın uzunluğu, berrak denizi, modern tesisleri ve kıyıya paralel uzanan yürüyüş yollarıyla Konyaaltı, hem denize girmek hem de deniz kenarında vakit geçirmek isteyenler için adeta bir cennet köşesidir. Üstelik bu eşsiz plaj, şehir hayatının tam ortasında yer almasına rağmen doğallığını korumayı başarmış nadir
Kaleiçi – Antalya’nın Ruhunu Taşıyan Tarihi Mahalle Antalya denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri Kaleiçi’dir. Şehrin merkezinde, surlarla çevrili bu tarihi mahalle, yüzlerce yıllık bir geçmişi, Osmanlı ve Roma izlerini, begonvillerle süslenmiş taş sokakları ve nostaljik havasıyla her ziyaretçiye zamanda yolculuk hissi yaşatır. Bugün hem turistik hem kültürel bir merkez olan Kaleiçi, yerli ve yabancı gezginlerin ruhunu doyuran eşsiz bir destinasyondur. Tarihi Derinlik – Bin Yılların İzleri Kaleiçi’nin tarihi milattan
Saklıkent Kanyonu ve Kayak Merkezi – Antalya’nın Zirvesinden Derinliğine Bir Doğa Harikası Antalya… Güneşiyle, plajlarıyla, tarihî zenginliğiyle tanınsa da bu eşsiz şehir sadece deniz-kum-güneş üçlüsünden ibaret değildir. Kente özgü bir mucize daha vardır ki, hem yazın serinleten hem de kışın bembeyaz zirveleriyle büyüleyen iki ayrı dünya sunar: Saklıkent Kanyonu ve Saklıkent Kayak Merkezi. Bu iki doğal harika, Antalya’nın hem serin kanyon sularında yürüyüş yapabileceğiniz hem de karla kaplı yamaçlarında kayak
Phaselis Antik Kenti – Akdeniz’in Sessiz Limanı Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Tekirova Mahallesi’nde, yeşil ile mavinin kucaklaştığı bir noktada, zamanın sanki durduğu bir yer vardır: Phaselis Antik Kenti. Tarih boyunca hem bir liman kenti hem de bir kültür merkezi olmuş bu yerleşim yeri, Roma’nın görkemini, Helenistik dünyanın izlerini ve Anadolu’nun doğasını aynı anda sunar. Üç limanı, taş döşeli caddeleri, agorası ve tiyatrosuyla Phaselis, hem karadan hem denizden gelen yolculara yüzyıllar
Çıralı Plajı – Doğa, Tarih ve Sessizliğin Kesiştiği Yeryüzü Cenneti Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı, Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan Çıralı Plajı, doğaseverlerin ve alternatif tatil arayanların gözdesi hâline gelmiş eşsiz bir bölgedir. Göz alabildiğine uzanan 3,5 kilometrelik kumsalı, caretta carettaların yuvası oluşu, sırtını yasladığı yemyeşil dağlar ve çevresindeki antik kalıntılarla Çıralı Plajı, sessizlikle iç içe kalmak isteyenlere adeta bir doğa armağanıdır. Doğal Yapı ve Coğrafi Konum Çıralı
Olympos Antik Kenti – Mitolojiden Günümüze Saklı Bir Uygarlık Antalya'nın Kumluca ilçesi sınırlarında, Beydağları Sahil Milli Parkı’nın eşsiz doğası içinde yer alan Olympos Antik Kenti, tarihî derinliği ve mistik atmosferiyle hem arkeologların hem de gezginlerin büyüyle ziyaret ettiği bir yerdir. Akdeniz’in kıyısında, çam ormanlarının arasında ve bir nehrin iki yakasında kurulmuş bu şehir, sadece taş kalıntılardan ibaret değil; aynı zamanda mitolojik anlatıların, korsan hikâyelerinin ve özgürlükçü Likya halkının yaşam izlerini
Perge Antik Kenti – Pamfilya'nın Sessiz Tanığı Antalya'nın Aksu ilçesi sınırları içerisinde yer alan Perge Antik Kenti, Anadolu'nun en eski yerleşimlerinden biri olarak bilinir. Roma döneminde bir kültür, ticaret ve sanat merkezi olarak ün kazanan bu antik şehir, bugün hâlâ geçmişin görkemli izlerini taşır. Geniş caddeleri, anıtsal kapıları, stadyumu, tiyatrosu ve agorası ile adeta bir açık hava müzesini andıran Perge, yalnızca turistler için değil, arkeologlar ve tarihçiler için de eşsiz
Aspendos Antik Tiyatrosu – Roma Mimarisiyle Yükselen Sessiz Mucize Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belkıs köyü sınırları içinde yer alan Aspendos Antik Tiyatrosu, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın en iyi korunmuş antik tiyatrolarından biri olarak kabul edilir. M.S. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen bu yapı, estetik açıdan göz kamaştırıcı olduğu kadar mühendislik harikası olarak da öne çıkar. Aspendos Antik Tiyatrosu, 2000 yılı aşkın süredir ayakta duran ve hâlâ konser,
Kurşunlu Şelalesi – Antalya’nın Saklı Cenneti Antalya’nın Aksu ilçesinde yer alan Kurşunlu Şelalesi, Akdeniz’in gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için adeta bir doğa mabedidir. Şehir merkezine yalnızca 20 kilometre mesafede olmasına rağmen, buraya adım atan herkes kendini sanki başka bir dünyaya geçmiş gibi hisseder. Yemyeşil ağaçlar, şırıl şırıl akan su sesi, kuş cıvıltıları ve toprağın kokusu... Tüm bunlar bir araya geldiğinde Kurşunlu Şelalesi’ni Antalya’nın en özel köşelerinden biri hâline getirir. Doğal Güzelliğin
Antalya'nın Saklı Cenneti Düden Şelalesi, Antalya… Türkiye'nin güney kıyılarında uzanan, Akdeniz'in parıldayan sularına kucak açan eşsiz bir şehir. Güneşin sıcaklığını, tarihî dokusunu ve doğal güzelliklerini aynı anda sunabilen nadir yerlerden biri. İşte bu şehirde, kalabalıktan uzaklaşmak, doğanın sesini duymak isteyen herkesin yolu bir gün mutlaka Düden Şelalesi ile kesişir. Antalya’nın kuzeydoğusunda, şehir merkezine sadece birkaç kilometre mesafede yer alan Düden Şelalesi, hem doğa tutkunlarının hem de turistlerin gözdesi hâline gelmiş
Akdeniz’in göz kamaştıran turkuaz sularıyla çevrili, tarih ve doğanın iç içe geçtiği büyüleyici bir coğrafyada keşfe çıkmaya hazır mısınız? Kaş, Kalkan ve Likya Yolu; Türkiye’nin güney sahilinde yer alan, her biri kendi ruhunu taşıyan duraklarla dolu, sadece bir tatil değil aynı zamanda ruhu besleyen bir serüven sunar. Bu yazıda, Akdeniz'in kalbinde yapacağınız eşsiz yolculuğun rotalarını, aktivitelerini, tarihini ve yöresel lezzetlerini tüm detaylarıyla bulacaksınız. KAŞ: SADELİĞİN VE DERİNLİĞİN KENTİ Kaş, Antalya’nın
Ege Bölgesi Gezi Rehberi Türkiye’nin batı kıyısında uzanan Ege Bölgesi, doğayla tarihin, denizle kültürün el ele verdiği eşsiz bir coğrafyadır. Masmavi koylar, binlerce yıllık antik kentler, zeytin ağaçlarıyla bezenmiş tepeler, sıcacık insanlar ve birbirinden lezzetli yöresel tatlar… Ege’de yapılan her yolculuk bir tatilden fazlasıdır; bir keşif, bir yeniden doğuş, bir hafıza yaratımıdır. Bu yazıda, Ege Bölgesi'nin tüm zenginliğini, detayları atlamadan, şehir şehir, köy köy, koy koy ele alacağız. Ayrıca ulaşım,
Sultanahmet Camii: Mavi Çinilerin Gölgesinde Yükselen Osmanlı Zarafeti Sultanahmet Camii, İstanbul'un tarihî yarımadasında, Ayasofya'nın tam karşısında, ihtişamıyla göğe uzanan minareleri ve iç mekânında göz kamaştıran mavi çinileriyle yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir sanat eseri, bir kültürel miras ve Osmanlı zarafetinin en güçlü ifadesidir. Bu cami, hem Osmanlı mimarisinin zirve noktalarından biri hem de günümüzde hem Müslümanlar hem de turistler için ruhani bir merkezdir. Genç Padişahın Mirası: I.
Ayasofya Camii Bin Yılların Tanığı, Medeniyetlerin Kesişim Noktası İstanbul’un kalbinde, Sultanahmet Meydanı’nda görkemli duruşuyla asırlardır tüm dikkatleri üzerine çeken Ayasofya Camii, sadece bir mimari şaheser değil; aynı zamanda medeniyetlerin, inançların ve tarihsel dönüşümlerin canlı tanığıdır. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği bu yapı, mimarisi, tarihi ve kültürel mirasıyla dünya çapında benzersiz bir öneme sahiptir. Roma, Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerini kapsayan çok katmanlı tarihiyle Ayasofya, bir
Osmanlı'nın Kalbi, İmparatorluğun Sessiz Tanığı İstanbul’un tarihi yarımadasında, Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç’i kucaklayan Sarayburnu yarımadasının zirvesinde yükselen Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzyıllar boyunca yönetildiği, siyasi kararların alındığı, padişahların yaşadığı ve kutsal emanetlerin korunduğu görkemli bir yapıdır. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden kısa süre sonra inşa ettirdiği bu saray, yaklaşık dört yüz yıl boyunca Osmanlı devletinin idare merkezi olmuş, yalnızca Türkiye değil dünya tarihi için de son derece önemli bir
Tarih, Taş Evler ve Zeytin Kokusu Trilye ya da eski adıyla Zeytinbağı, Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı, Marmara Denizi kıyısında konumlanan tarihi bir sahil kasabasıdır. Yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu kasaba, Rum kültürünün izlerini taşıyan mimarisi, taş sokakları, zeytin ağaçlarıyla süslü yamaçları ve dingin deniziyle Marmara Bölgesi’nin en özel köşelerinden biri olarak kabul edilir. Tarihi çok eskilere, antik çağlara dayanan Trilye, özellikle Bizans ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir yerleşim
İstanbul: Tarihin ve Kültürün Kalbi İstanbul, Marmara Bölgesi'nin en dikkat çeken şehirlerinden biri olarak sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da en özel şehirlerinden biridir. Hem Asya hem de Avrupa kıtasında yer alan bu eşsiz şehir, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yapmış olan İstanbul, tarihi dokusu ve kültürel zenginliğiyle ziyaretçilerini büyüler. Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Kapalıçarşı gibi ikonik yapılar, İstanbul'un tarihi kimliğini
Maviyle Yeşilin Kucaklaştığı Topraklarda Unutulmaz Bir Yolculuk Türkiye’nin batısında yer alan Ege Bölgesi, tarih, doğa ve kültürün iç içe geçtiği, yılın her mevsimi keşfedilmeyi bekleyen zenginliklerle dolu bir coğrafyadır. Zeytin ağaçlarıyla bezeli tepeleri, binlerce yıllık antik kentleri, masmavi denizi ve kendine özgü mutfağıyla Ege, gezginler için adeta bir açık hava müzesidir. İzmir: Ege’nin Modern Yüzü Ege Bölgesi denilince ilk akla gelen şehirlerin başında İzmir yer alır. Sahil şeridi boyunca uzanan