Perge Antik Kenti
Perge Antik Kenti – Pamfilya’nın Sessiz Tanığı
Antalya’nın Aksu ilçesi sınırları içerisinde yer alan Perge Antik Kenti, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olarak bilinir. Roma döneminde bir kültür, ticaret ve sanat merkezi olarak ün kazanan bu antik şehir, bugün hâlâ geçmişin görkemli izlerini taşır. Geniş caddeleri, anıtsal kapıları, stadyumu, tiyatrosu ve agorası ile adeta bir açık hava müzesini andıran Perge, yalnızca turistler için değil, arkeologlar ve tarihçiler için de eşsiz bir araştırma alanıdır
Tarihin Derinliklerine Yolculuk: Perge’nin Kuruluşu ve Antik Çağdaki Yeri
Perge’nin tarihi M.Ö. 3. binyıla kadar uzanır. Ancak şehir, esas önemini M.Ö. 12. yüzyılda Akhaların göçleri sonrasında kazanmıştır. Antik çağda Pamfilya bölgesinin önemli şehirlerinden biri olan Perge, hem siyasi hem de ekonomik olarak oldukça güçlüydü. Şehir, denize doğrudan kıyısı olmamasına rağmen Aksu (eski adıyla Kestros) Nehri aracılığıyla deniz ticaretine entegre olmuş ve bu sayede zenginleşmiştir
Perge’nin ismi, Helenistik, Roma ve Bizans dönemleri boyunca sıkça karşımıza çıkar. Şehir, özellikle Roma döneminde ihtişamlı yapılarla donatılmış, bir sanat ve mimarlık merkezi hâline gelmiştir. O dönemlerde şehirde yaşayan filozoflar, heykeltıraşlar ve bilim insanları ile Perge adeta bir entelektüel çekim merkezi hâline gelmiştir
Mimari Zenginlik: Şehrin Göz Alıcı Yapıları
Perge Antik Kenti’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, şehir planının oldukça düzenli olmasıdır. Roma şehircilik anlayışına uygun olarak inşa edilen Perge, geniş caddelerle, düzgün şekilde dizilmiş yapılarla örülüdür. En önemli yapılar şunlardır:
Tiyatro:
Yaklaşık 15 bin kişi kapasitesine sahip olan tiyatro, Roma döneminde inşa edilmiştir. Sahne binası, çok katlı yapısı ve kabartmalarıyla dikkat çeker. Gösterilerin yapıldığı alan hâlâ büyük ölçüde sağlamdır ve günümüzde ziyaretçilere Roma kültürünün ihtişamını yansıtır
Stadyum:
Yaklaşık 12 bin kişilik kapasiteye sahip olan stadyum, 234 metre uzunluğunda ve 34 yarım daire şeklindeki nişle çevrili bölümlerden oluşur. Bu alan, gladyatör dövüşlerine ve atletizm yarışmalarına ev sahipliği yapmıştır. Türkiye’deki en iyi korunmuş antik stadyumlardan biridir
Agora:
Şehrin sosyal ve ticari hayatının merkezi olan agora, geniş sütunlu galerilerle çevrilidir. Esnaf dükkânlarının kalıntıları hâlâ görülebilir. Agora, aynı zamanda halkın bir araya gelip kararlar aldığı, sosyal olayların yaşandığı bir merkezdir
Helenistik Kuleler:
Şehre girişte yer alan iki büyük kule, ziyaretçileri karşılayan görkemli birer simge hâlindedir. Bu kuleler savunma amaçlı kullanılmış ve aynı zamanda şehrin giriş kapısı olarak planlanmıştır. Günümüzde hâlâ ayakta olmaları, taş işçiliğinin ne denli güçlü olduğunun kanıtıdır
Hamam ve Su Yolları:
Perge, Roma döneminin mühendislik harikası su yollarına sahiptir. Şehrin içinde çok sayıda hamam bulunur. Su kanallarıyla beslenen bu yapılar hem temizlik hem de sosyal yaşam açısından büyük önem taşırdı
Sütunlu Cadde:
Şehrin merkezinden geçen geniş cadde, iki yanda dizili sütunlarla çevrilidir. Bu sütunlar, yaya yürüyüş yollarını ve dükkânları birbirinden ayırır. Ortada ise su kanalı yer alır ve bu kanal hem şehri süsleyen hem de suyu dağıtan bir sistemin parçasıdır
Hristiyanlık Dönemi ve Aziz Pavlus’un İzleri
Perge, yalnızca Roma döneminin değil, erken Hristiyanlık döneminin de önemli merkezlerinden biri olmuştur. Hristiyanlığın yayılmasında büyük rol oynayan Aziz Pavlus’un Perge’ye uğradığı ve burada vaaz verdiği kabul edilmektedir. Bu nedenle şehir, Hristiyanlar için de kutsal kabul edilir
Bu dönemde şehirdeki pagan tapınakları yavaş yavaş kiliselere dönüştürülmüş, mimari unsurlar da bu doğrultuda yeniden düzenlenmiştir. Mozaikler, freskler ve yazıtlar sayesinde erken dönem kilise mimarisi hakkında önemli bilgiler elde edilmiştir
Arkeolojik Kazılar ve Bilimsel Araştırmalar
Perge Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları ilk olarak 1946 yılında başlamıştır. İstanbul Üniversitesi tarafından başlatılan bu kazılar, zaman içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle genişletilmiştir. Arkeologlar tarafından çıkarılan heykeller, kabartmalar ve günlük kullanım eşyaları bugün Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir
Özellikle heykeltraşlık alanında büyük ilerlemeler kaydeden Perge, “heykellerin kenti” olarak anılmaktadır. Kazılarda çıkarılan kadın heykelleri, tanrı ve tanrıça tasvirleri, zafer kabartmaları bugün bile dünya çapında arkeoloji literatüründe örnek gösterilmektedir
Günümüzde Perge – Turizm ve Kültürel Yaşamın Bir Parçası
Bugün Perge Antik Kenti, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen arkeolojik alanlarından biridir. Hem yerli hem de yabancı turistler tarafından yılın her döneminde ziyaret edilir. Giriş alanında yer alan ziyaretçi merkezi, haritalar, bilgi panoları ve rehber hizmetleriyle ziyaretçilere yardımcı olur
Perge aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapar. Antik tiyatroda zaman zaman düzenlenen konserler ve tiyatro oyunları, geçmişin sesini günümüze taşır. Özellikle yaz aylarında yapılan açık hava etkinlikleri, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatır
Şehir merkezine oldukça yakın bir konumda olması sayesinde ulaşım kolaydır. Antalya şehir merkezinden yaklaşık 17 kilometre uzaklıktadır ve toplu taşıma ile kolaylıkla ulaşılabilir. Özel araçla gitmek isteyenler için otopark alanı da mevcuttur.