Şar Antik Kenti
Şar Antik Kenti: Comana’nın Sessiz Taşlarında Saklı Anadolu’nun Kutsal Nefesi
Toros Dağları’nın yüksekçe bir eteğinde, Çukurova’nın kuzeydoğu ucunda, Adana’nın Tufanbeyli ilçesine bağlı Şar Mahallesi sınırlarında bir antik şehir uzanır: Şar Antik Kenti, ya da eski adıyla Comana. Bu şehir, yalnızca bir yerleşim yeri değil; binlerce yıl boyunca dinin, ticaretin ve sanatın iç içe geçtiği kutsal bir merkez olmuştur.
Şar, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş tarih sayfaları arasında saklı duran ve her taşıyla eski bir hikâyeyi fısıldayan eşsiz bir mekândır.
Konum ve Ulaşım
Şar Antik Kenti, Adana il merkezine yaklaşık 200 kilometre, Tufanbeyli ilçesine ise 4 kilometre uzaklıktadır. Adana’dan yola çıkan bir ziyaretçi, Kozan, Saimbeyli güzergâhını takip ederek ulaşabilir. Bölge dağlık ve yüksek rakımlı olduğundan yaz aylarında ulaşım daha kolaydır.
Bu yolculuk, sadece bir coğrafya değişimi değil; aynı zamanda medeniyetler arası bir geçiş gibidir. Çünkü Şar, Roma’dan Helenistik döneme, Anadolu’nun eski yerli inançlarından Hristiyanlık devrine kadar uzanan geniş bir kültür yelpazesine sahiptir.
Şehrin Tarihçesi: Comana Adını Taşıyan Kutsal Kent
Şar Antik Kenti’nin geçmişi, Geç Hitit Dönemi’ne, hatta kimi kaynaklara göre M.Ö. 3. binyıla kadar uzanır. Fakat şehrin altın çağını yaşadığı dönem Helenistik ve Roma dönemidir. Comana adını taşıyan bu şehir, Kutsal Şehir (Hieropolis) olarak bilinir. Çünkü burada Tanrıça Ma (Ana Tanrıça) adına büyük ayinler, dinsel törenler ve ritüeller yapılırdı.
Comana, aynı zamanda bir teokrasi merkezidir. Burada rahipler hem dini hem idari gücü elinde tutmuş, şehrin tapınak ekonomisiyle yönünü belirlemiştir. Antik kaynaklarda Strabon, Comana’da tapınağın binlerce kölesi ve hizmetkârı olduğundan bahseder. Bu da buranın yalnızca dinsel değil, ekonomik olarak da güçlü bir merkez olduğunu ortaya koyar.
Şar Antik Kenti’nin Mimari Kalıntıları
Bugün Şar’da ayakta kalan kalıntılar, Roma döneminin izlerini taşımaktadır. Bunlar arasında en dikkat çekici olan yapılar şunlardır:
1. Ala Kapı:
Antik kentin en tanınmış yapısıdır. Roma zafer takı tarzında, kesme taşlarla yapılmış ve hâlâ büyük ölçüde sağlamdır. Şehrin ana giriş kapısı olduğu düşünülür. Kemerli yapısı ve sütun başlıklarındaki detaylar oldukça etkileyicidir.
2. Arkeolojik Tiyatro:
Büyük oranda toprak altında kalmış olsa da, yapılan kazılarda oturma sıralarının bir bölümü ve sahne yapısı ortaya çıkarılmıştır. Bu tiyatro, kentin kültürel zenginliğini ve Roma mimarisine olan yakınlığını yansıtır.
3. Su Kemerleri ve Kanalizasyon Sistemi:
Kentte gelişmiş bir altyapı sistemi kurulmuştur. Su yolları, Roma mühendisliğinin Anadolu’daki önemli örneklerinden biridir.
4. Tapınak Kalıntıları:
Ma Tanrıçası’na adandığı düşünülen tapınağın temelleri, altar kalıntıları ve çevre duvarları hâlen yer yer görülebilmektedir. Bu tapınak, kutsal ayinlerin merkezi konumundadır.
5. Kaya Mezarları ve Yazıtlar:
Şar çevresindeki yamaçlarda çok sayıda kaya mezarı ve Helenistik döneme ait yazıtlar yer alır. Bu mezarlar, bölgedeki yüksek kültürel yaşam seviyesini ve ölü gömme ritüellerini gösterir.
Şar’ın Manevî ve Tarihî Değeri
Şar Antik Kenti, sıradan bir antik şehir değil; bir kült, bir ayin ve bir ibadet merkezidir. Her yıl belirli dönemlerde binlerce kişinin geldiği, Tanrıça Ma’ya kurbanlar sunulan, tapınak ekonomisinin canlı olduğu bir merkezdir. Bu yönüyle Anadolu’nun kadim tanrıça inancının en güçlü yansıdığı yerlerden biridir.
Ayrıca Şar, Bizans döneminde bir piskoposluk merkezi olarak varlığını sürdürmüştür. Hristiyanlık devrinde kiliseye dönüştürülen bazı tapınak yapıları, dinî geçişin mimariye yansımasını da açıkça ortaya koyar.
Bugünkü Durumu ve Ziyaret Deneyimi
Şar Antik Kenti, hâlen açık hava müzesi görünümündedir. Giriş ücretsizdir. Alanda yürüyüş yolları ve açıklayıcı tabelalar bulunmaktadır. Ancak bölge henüz tam anlamıyla turistik altyapıya kavuşmuş değildir. Bu sebeple gelen ziyaretçilerin yanlarında su, şapka ve rehber kitapçık bulundurmaları önerilir.
Son yıllarda yapılan arkeolojik kazı çalışmalarıyla birlikte Şar’ın daha da tanıtılması ve kültür turizmine kazandırılması yönünde çalışmalar yürütülmektedir.
Şar Antik Kenti, taşlara kazınmış duaların, kutsal ritüellerin, inançla yoğrulmuş yaşamların mekânıdır. Her duvarı bir ibadeti, her kalıntısı bir töreni, her sütunu binlerce yıllık bir inancı anlatır. Bu şehir, Anadolu’nun medeniyet coğrafyasındaki en derin, en eski ve en kutsal nefeslerinden biridir.
Adana’ya, Toroslar’a, tarih ve doğaya sevdalı olan her gönül ehlinin Şar’ı ziyaret etmesi, taşların dilinden geçmişi dinlemesi tavsiye olunur. Çünkü Şar, gören gözler ve duyan yürekler için hâlâ konuşur.